20.10.2019
Barış Pınarı harekatı ile beraber Kürt sorunu, daha önce hiç olmadığı kadar kritik bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyor.
Türkiye’nin Kürt sorunu şimdi, uluslararası gündeme oturdu ve uluslararası bir soruna dönüştü. Bu gelişme kesinlikle Türkiye’nin çıkarına değil ve muhakkak surette kaçınmak gerekiyordu. Ama olmadı.
Yazar arşivleri: Özgür Siyaset
Çarpık Irak siyaseti
22.09.2019
Son yıllarda hemen her alanda olduğu gibi AKP’nin Irak siyaseti de bozuldu ve giderek ülke çıkarlarına zararlar vermeye başladı. Bu önemli komşuyla ilişkileri incelemeye, filmi biraz geri sararak, bir önceki iktidar döneminden başlamak istiyorum.
1999 seçimlerinden sonra DSP-ANAP-MHP koalisyonu (57. hükümet) kuruldu, DSP lideri Bülent Ecevit Başbakan oldu.
Suriye kabusu
10.09.2019
Ana muhalefet CHP’nin geçen hafta sonu düzenlediği Uluslararası Suriye Toplantısı kamuoyunda haklı olarak büyük ilgi gördü.
İlginin nedeni AKP’nin büyük yanlışlar üzerine kurulu siyaseti nedeniyle Suriye krizinin bir kabus gibi üzerimize çökmesi. Bir başka neden, CHP dahil muhalefetin bugüne dek bu kabusa dönük bir çözüm önerisi ortaya koyamadığı için doğan beklentiler.
Nasıl bir Rusya siyaseti?
27.08.2019
Önceki yazımızda Rusya tarihine kısa bir bakıştan sonra, Rusya’nın Avrupa’nın bir parçası olduğunu ifade etmiştik. Şimdi Türkiye’nin, Avrupalı komşusu Rusya’ya karşı nasıl bir siyaset izlemesi gerektiğini ele alacağız.
Batı’yla rekabette bir kez daha geride kalan ve nefesi tükenen Sovyetler Birliği, 20. yüzyıl sonunda dağıldı. Böylece sadece dünya komünist sistemi değil, 300 yıllık Rus İmparatorluğu da son buldu.
Rusya Avrupa’nın bir parçasıdır
14.08.2019
Son dönemde Batı’da ve Ortadoğu’da dış ilişkiler sarpa sarınca, Türkiye’nin Rusya siyaseti nasıl olmalı sorusu bir kez daha güncellik kazandı.
Bu soruya iyi bir cevap verebilmek için, Rusya’ya biraz daha yakından bakmak faydalı olacaktır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dahi Rusya, açık arayla dünyanın en büyük ülkesi. Bunun yaklaşık dörtte üçünü Ural Dağları’nın doğusundaki uçsuz bucaksız topraklar oluşturuyor.
Önce Rus füzesi, sonra Rus ruleti mi?
5.8.2019
Pek çok şey gösteriyor ki S-400’lerin alınması büyük ölçüde AKP iktidarının Batı’ya, özellikle ABD’ye duyduğu öfkeden kaynaklanan siyasi bir karar.
Türkiye 1990’lardan beri hava savunma sistemini güçlendirmeye çalışıyor. Ancak böyle bir sistemin öncelikle ülkenin tehdit değerlendirmesiyle uyumlu olması şart. İlaveten Ankara’nın baştan beri aradığı iki koşul daha var: Alınacak savunma sistemi mevcut NATO elektronik istihbarat ağına bağlanabilir olmalı ve teknoloji transferi sağlamalı.
S-400’ler bu koşulların hiç birini karşılamıyor.
“Herkese meydan okumayın, düşman kazanmama yoluna gidin…”
28.7.2019
Başlangıçta Anadolu’da mevcut çok sayıdaki Selçuk beyliği arasında en küçüklerden biri olan Osmanlı Beyliği hepsini birleştirdi ve oradan bir dünya imparatorluğu çıktı. Daha güçlü ve büyük beyliklerin beceremediğini nasıl oldu da Osmanlı başardı?
Düşünmeyi tahrik eden bu soruya tarihçilerin verdiği ikna edici cevaplardan birine göre neden, Osmanlı Beyliği’nin Bizans’a komşu olması ve o nedenle dış dünyayla, özellikle Batı’ya doğru dış ilişkiler kurmak zorunda kalmasıydı. Yani dış ilişkiler doğuştan itibaren Osmanlı’nın genlerinde bulunuyordu.
En pahalı ve en verimsiz sistem: S-400
21.7.2019
Bir süre önce Türkiye’nin S-400 ve F-35 krizini ele aldığım yazıda, nedenlerini de açıklayarak Türkiye’nin S-400 alımından vazgeçmesini temenni etmiştim; ama tahminim farklıydı:
“En muhtemel senaryo S-400’lerin gelmesi ve kurulması. İktidarın, Ortadoğu ve özellikle Suriye siyasetini büyük ölçüde Rusya’ya rehin etmiş olması da bu kararda elbet etkili olacak. F-35 teslimatı duracak. Özellikle medya önünde Ankara’dan fırlatılacak sert siyasi salvolar ve yandaş medyanın pompalaması sonunda ip en son kopma noktasına kadar gerilecek.
Ankara’da S-400, Eskişehir’de F-35 olur mu?
15.03.2019
Son dönemde içine düştüğümüz kördüğüm yumağı yetmiyormuş gibi, şimdi bir de F-35 sorunumuz var. F-35 bildiğiniz gibi, ABD’nin geliştirdiği 5. kuşak savaş uçağı.
Türkiye bu uçaklardan 6 adet kesin sipariş verdi ve sipariş sayısını 120’ye kadar artırma niyeti var. Ama Washington’un F-35’leri teslim edip etmeyeceği henüz belli değil.
Ocak ayı başında ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen Tahsisatlar Yasası’nda F-35’lerin teslimi, Rusya’dan S-400 silah sisteminin alınmaması koşuluna bağlandı.